el-ʹasî ~ اَلْعَسِي

Kamus-ı Muhit - العسي maddesi

اَلْعَسِيُّ [el-ʹasiyy] (غَنِيٌّ [ġaniyy] vezninde) ve

اَلْعَسِي [el-ʹasî] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Bir nesneye yakışıcı şey΄e denir; yukâlu: هُوَ عَسِيٌّ بِهِ وَعَسٍ أَيْ خَلِيقٌ ve yukâlu: بِالْعَسَى أَنْ تَفْعَلَ أَيْ بِالْحَرَى

اَلْعَسْوُ [el-ʹasv] (ʹayn’ın fethi ve sîn’in sükûnuyla) ve

اَلْعُسُوُّ [el-ʹusuvv] (عُلُوٌّ [ʹuluvv] vezninde) ve

اَلْعُسِيُّ [el-ʹusiyy] (عُتِيٌّ [ʹutiyy] vezninde) ve

اَلْعَسَاءُ [el-ʹasâ΄] (سَمَاءٌ [semâ΄] vezninde) ve

اَلْعَسَا [el-ʹasâ] (عَصَا [ʹaṡâ] vezninde) Pek kocalmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَسَا الشَّيْخُ يَعْسُو عَسْوًا وَعُسُوًّا وَعُسِيًّا وَعَسَاءً مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَيُقَالُ عَسِيَ عَسًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا كَبِرَ Ve

عَسَاءٌ [ʹasâ΄] ve

عُسُوٌّ [ʹusuvv] (عُلُوٌّ [ʹuluvv] vezninde) Ot kartlanıp kupkuru olmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَسَا النَّبْتُ عَسَاءً وَعُسُوًّا إِذَا غَلُظَ وَيَبِسَ Ve gece pek karanlık çökmek maʹnâsınadır; yukâlu: عَسَا اللَّيْلُ إِذَا اشْتَدَّتْ ظُلْمَتُهُ

Vankulu Lugatı - العسي maddesi

اَلْعُسِيُّ [el-ʹusiyy] (ʹayn’ın zammı ve sîn’in kesri ve yâ’nın teşdîdiyle) Ziyâde pîr olmağa derler; yukâlu: عَسَى الشَّيْخُ يَعْسُو عُسِيًّا إِذَا وَلَّى وَكَبِرَ مِثْلُ عَتَا وَقَالَ الْخَلِيلُ يُقَالُ لِلشَّيْخِ قَدْ عَسَا وَيُقَالُ لِلنَّبَاتِ إِذَا غَلُظَ قَدْ عَسَا قَالَ وَفِيهِ لُغَةٌ أُخْرَى عَسِيَ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı