اَلْعُقَابُ [el-ʹuḵâb] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) Tavşancıl kuşuna denir, kara kuş nevʹindendir. Ve bir nevʹine yılancıl taʹbîr olunur ki yılanları kapıp helâk ve ekl eder. Cemʹi أَعْقُبٌ [aʹḵub] gelir أَكْلُبٌ [eklub] vezninde ve عِقْبَانٌ [ʹiḵbân] gelir, غِلْمَانٌ [ġilmân] vezninde.
اَلْعُقَابُ [el-ʹuḵâb] (ʹayn’ın zammıyla) Yırtıcı kuşlardan tavşancıl dedikleri kuş.
اَلْعِقَابُ [el-ʹiḵâb] (kesr ile) ve
اَلْمُعَاقَبَةُ [el-muʹâḵabet] (mîm’in zammı ve ḵâf’ın fethiyle) عُقُوبَةٌ [ʹuḵûbet] etmek; yukâlu: عَاقَبَهُ بِذَنْبِهِ Ve ganîmet bulmağa dahi derler; kâlallâhu taʹâlâ: ﴿فَعَاقَبْتُمْ﴾ (الممتحنة 11) أَيْ فَغَنِمْتُمْ Ve
مُعَاقَبَةٌ [muʹâḵabet] Münâvebe maʹnâsına da gelir, ʹalâ-mâ merre. Ve
مُعَاقَبَةٌ [muʹâḵabet] عَقِبٌ [ʹaḵib]ince gelmeğe dahir derler; yukâlu: عَاقَبَهُ أَيْ جَاءَ بِعَقِبِهِ Ve
عِقَابٌ [ʹiḵâb] عُقْبَةٌ [ʹuḵbet]in cemʹi dahi gelir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı