el-ʹaḵḵâr ~ اَلْعَقَّارُ

Kamus-ı Muhit - العقار maddesi

اَلْعَقَّارُ [el-ʹaḵḵâr] (شَدَّادٌ [şeddâd] vezninde) Kendisiyle tedâvî olunur olan nebâta, ʹalâ-kavlin köküne denir. Şârihin beyânı üzere edviyeden olan köke denir, marazı عَقْرٌ [ʹaḵr] eylediği için; cemʹi عَقَاقِيرُ [ʹaḵâḵîr] gelir; ve minhu yukâlu: حَدِيدٌ جَيِّدُ الْعَقَاقِيرِ أَيْ كَرِيمُ الطَّبْعِ Ve

عَقَّارٌ [ʹaḵḵâr] Şecere ıtlâk olunur. Ve bir kelbin ismidir.

اَلْعَقَارُ [el-ʹaḵâr] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) ve

اَلْعُقَّارُ [el-ʹuḵḵâr] (رُمَّانٌ [rummân] vezninde) Şol otluğa denir ki otlayan mevâşîyi helâk eder ola; yukâlu: كَلَأٌ عَقَارٌ وَعُقَّارٌ إِذَا كَانَ يَعْقِرُ الْمَاشِيَةَ Ve

عَقَارٌ [ʹaḵâr] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Menzil ve me΄vâya denir. Ve çiftlik ve tarla ve bâg ve bostân makûlesi mülke denir. Ve Dehnâ΄ kurbünde bir kumluk adıdır. Ve Benû Ḋabbe cemâʹatine mahsûs bir arzın ismidir. Ve Bâhile kabîlesi yurdunda bir arzın adıdır. Ve Yemen’de bir kalʹa adıdır. Ve Benû Ḵuşeyr diyârında bir mevziʹ adıdır. Ve kırmızı boyaya denir. Ve hurmâlığa denir. Ve ev esbâbına denir ki أَثَاثُ الْبَيْتِ [ešamp;âšamp;u’l-beyt] taʹbîr olunur. Ve şol fâhir ev metâʹına denir ki hemân ʹîd günleri gibi eyyâm-ı mahsûsada ferş ve istiʹmâl olunup eyyâm-ı sâ΄irede bir mahfûz mahalde istif edip hıfz ederler ve baʹzen bunda ʹayn’ı mazmûm ederler. Ve kurumuş nesneye denir, يَبِيسٌ [yebîs] maʹnâsına.

اَلْعَقْرُ [el-ʹaḵr] (فَقْرٌ [faḵr] vezninde) ve

اَلْعُقْرُ [el-ʹuḵr] (ʹayn’ın zammıyla) ve

اَلْعُقَارُ [el-ʹuḵâr] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) Bunlar da kısır olmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَقَرَتِ النَّاقَةُ عَقْرًا وَعُقْرًا وَعُقَارًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا صَارَتْ عَاقِرًا

Vankulu Lugatı - العقار maddesi

اَلْعَقَارُ [el-ʹaḵâr] (ʹayn’ın fethiyle) Yerdir ve ekinliktir. Ve hurmâ ağacıdır; ve minhu kavluhum: “مَا لَهُ دَارٌ وَلَا عَقَارٌ” Ve kezâlik فِي الْبَيْتِ عَقَارٌ حَسَنٌ derler metâʹ-ı hasen ve âlât-ı hasene maʹnâsına.

اَلْعُقَارُ [el-ʹuḵâr] (ʹayn’ın zammı ile) Hamrın ismidir. Ve عُقَارٌ [ʹuḵâr] dedikleri ʹakla münâferet ettiği içindir. Baʹzılar eyitti: Küpe mülâzemet ettiği içindir. Ebû ʹAmr’dan böyle rivâyet olunmuştur. Ve bunun aslı عُقْرُ حَوْضٍ [ʹuḵru ḩavḋ]dan me΄hûzdur ki عُقْرُ حَوْضٍ [ʹuḵru ḩavḋ] ʹayn’ın zammıyla havuzun mu΄ahharına derler, nitekim gelir inşâ΄allâhu taʹâlâ. Ve

عُقَارٌ [ʹuḵâr] Kezâlik bir cins bezin ismidir ki levni ahmerdir.

اَلْعُقَّارُ [el-ʹuḵḵâr] (ʹayn’ın zammı ve ḵâf’ın teşdîdiyle) عَقَاقِيرُ [ʹaḵâḵîr]in müfredi.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı