اَلْغَالِي [el-ġâlî] ve
اَلْغَلِيُّ [el-ġaliyy] (غَنِيٌّ [ġaniyy] vezninde) Pahalı nesneye denir, niseb üzeredirler; tekûlu: بِعْتُهُ بِالْغَالِي وَالْغَلِيِّ أَيْ بِالْغَلَاءِ يَعْنِي بِالسِّعْرِ الْغَالِي
اَلْغَلْيُ [el-ġaly] (ġayn’ın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) ve
اَلْغَلَيَانُ [el-ġaleyân] (fetehâtla) Kaynamak maʹnâsınadır; yukâlu: غَلَتِ الْقِدْرُ غَلْيًا وَغَلَيَانًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا جَاشَتْ
اَلْغَلْيُ [el-ġaly] (ġayn’ın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Kaynamak.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı