اَلْقَمِيرُ [el-ḵamîr] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Bir adam ile kumar oynayan kimseye denir ki ehadühümâ âherin kamîridir; yukâlu: فُلاَنٌ قَمِيرُكَ أَيْ مُقَامِرُكَ Cemʹi أَقْمَارٌ [aḵmâr]dır. Ve
قَمِيرٌ [Ḵamîr] Bintu ʹAmr, Mesrûk b. el-Ecdaʹ nâm kimsenin zevcesi ismidir.
اَلْقَمَرُ [el-ḵamer] (fethateynle) Aya derler; gurre-i kamerden üç gece geçtikten sonra قَمَرٌ [ḵamer] tesmiye olundu, beyâz olduğundan ötürü. Ve
اَلْقُمَيْرُ [el-ḵumeyr] (ḵâf’ın zammıyla) Tasgîri. Ve
قَمَرٌ [ḵamer] Göz kamaşmağa dahi derler, tahayyür-i basar maʹnâsına; yukâlu: قَمِرَ الرَّجُلُ يَقْمَرُ قَمَرًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا لَمْ يُبْصِرْ فِي الثَّلْجِ Ve
قَمَرٌ [ḵamer] Kırba ay te΄sîriyle yanmış gibi olmak, bir haysiyyetle ki derinin dâhiliyle zâhiri mâ-beynine su girer ola, İbnu’s-Sikkît rivâyeti üzere.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı