el-keşer ~ اَلْكَشَرُ

Kamus-ı Muhit - الكشر maddesi

اَلْكَشَرُ [el-keşer] (fethateynle) Kuru ekmeğe denir, خُبْزٌ يَابِسٌ maʹnâsına. Ve üzümü sıyrılıp ekl olunmuş salkıma denir; tekûlu: أَعْطَانِي كَشَرًا أَيْ عُنْقُودًا أُكِلَ مَا عَلَيْهِ Ve

كَشَرٌ [keşer] Masdar olur, korkup kaçmak maʹnâsınadır; yukâlu: كَشِرَ الرَّجُلُ كَشَرًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا هَرَبَ

اَلْكَشْرُ [el-keşr] (حَشْرٌ [ḩaşr] vezninde) Diş sırıtmak maʹnâsınadır; yukâlu: كَشَرَ الرَّجُلُ عَنْ أَسْنَانِهِ كَشْرًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا أَبْدَى، يَكُونُ فِي الضَّحِكِ وَغَيْرِهِ Ve

كَشْرٌ [keşr] Bir gûne cimâʹ eylemeye denir; كَاشِرٌ [kâşir] dahi denir. Ve bunlardan fiʹl tasarruf olunmaz. Ve

كَشْرٌ [keşr] Tebessüm eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; tekûlu: لَمَّا رَآنِي كَشَرَ أَيْ تَبَسَّمَ Ve

كَشْرٌ [Keşr] Yemen ile Mekke beyninde Cureş nâm mevziʹ cibâlinden bir cebel adıdır.

Vankulu Lugatı - الكشر maddesi

اَلْكَشْرُ [el-keşr] (kâf’ın fethi ve şîn’in sükûnuyla) Diş göstermek; yukâlu: كَشَرَ الْبَعِيرُ عَنْ نَابِهِ إِذَا كَشَفَ عَنْهَا İbnu’s-Sikkît eyitti: كَشْرٌ [keşr] tebessüm maʹnâsınadır; yukâlu: كَشَرَ الرَّجُل وَانْكَلَّ وَافْتَرَّ وَابْتَسَمَ كُلُّ ذَلِكَ تَبْدُو مِنْهُ الْأَسْنَانُ Pes إِنْكَلَّ [inkelle] إِنْكِلَالٌ [inkilâl]dendir, nûn’la ve إِفْتَرَّ [ifterre] إِفْتِرَارٌ [iftirâr]dandır, fâ’yla ve râ-i mühmele ile, cümlesi tebessüm maʹnâsınadır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı