اَلْكَلاَلِيبُ [el-kelâlîb] كَلُّوبٌ [kellûb] kelimesinin cemʹidir ki mihmâza denir. Ve teşbîh tarîkiyle doğanın ve şâhînin pençelerine ıtlâk olunur; yukâlu: أَنْشَبَ الْبَازِي إِلَيْهِ كَلاَلِيبَهُ أَيْ مَخَالِبَهُ Ve
كَلاَلِيبُالشَّجَرِ [kelâlîbu’ş-şecer] Meşe ve mugaylân ağaçlarının dikenlerine ıtlâk olunur.
اَلْكَلَالِيبُ [el-kelâlîb] (kâf’ın fethiyle) Onun cemʹidir. Ve
كُلَّابٌ [kullâb] Ata binen kimsenin çizmesinde olan demire dahi derler, mihmâz maʹnâsına; yukâlu: كَلَبَهُ أَيْ ضَرَبَهُ بِالْكُلَّابِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı