اَللَّبِكُ [el-lebik] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Karışık, şûrîde nesneye denir; yukâlu: أَمْرٌ لَبِكٌ أَيْ مُلْتَبِسٌ مُخْتَلِطٌ
اَللَّبْكُ [el-lebk] (سَبْكٌ [sebk] vezninde) Katıp karıştırmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَبَكَهُ لَبْكًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا خَلَطَهُVe
لَبْكٌ [lebk] Mahlût nesneye ıtlâk olunur, لَبْكَةٌ [lebket] gibi; yukâlu: ثَرِيدٌ لَبْكٌ وَثَرِيدَةٌ لَبْكَةٌ أَيْ مَخْلُوطٌ Ve tiridi ekl için bir araya toplamak maʹnâsınadır; yukâlu: لَبَكَ الثَّرِيدَ إِذَا جَمَعَهُ لِيَأْكُلَهُ
اَللَّبِكُ [el-lebik] (lâm’ın fethi ve bâ’nın kesriyle) Karışık olan nesne; yukâlu: أَمْرٌ لَبِكٌ أَيْ مُخْتَلِطٌ
اَللَّبْكُ [el-lebk] (lâm’ın fethi ve bâ’nın sükûnuyla) Karıştırmak, halt maʹnâsına; yukâlu: لَبَكْتُ الْأَمْرَ أَلْبُكُهُ لَبْكًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَيُقَالُ لَبَكْتُ السَّوِيقَ بِالْعَسَلِ إِذَا خَلَطْتَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı