el-lecež ~ اَللَّجَذُ

Kamus-ı Muhit - اللجذ maddesi

اَللَّجْذُ [el-lecž] (lâm’ın fethi ve cîm’in sükûnuyla) Nesne yemek maʹnâsınadır; yukâlu: لَجَذَ الطَّعَامَ لَجْذًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا أَكَلَهُ Ve davar çayırı henüz otlamak maʹnâsınadır; yukâlu: لَجَذَ الْحِمَارُ إِذَا رَعَى اِبْتِدَاءً Ve davar çayırı dillerinin uçlarıyla otlamak maʹnâsınadır ki çayır pek kısa olmaktan olur; yukâlu: اَلْمَاشِيَةُ تَلْجُذُ الْكَلَأَ أَيْ تَأْكُلُهُ بِأَطْرَافِ اللِّسَانِ Ve bir nesneden azca almak maʹnâsınadır; yukâlu: لَجَذَ مِنْهُ إِذَا أَخَذَ مِنْهُ شَيْئًا يَسِيرًا Ve sâ΄il kendisine bir defʹa verildikten sonra yüzsüzlük edip tekrâr tekrâr dilencilik eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: لَجَذَ فُلاَنٌ إِذَا أَكْثَرَ مِنْ سُؤَالٍ بَعْدَ أَنْ يُعْطَى مَرَّةً Ve kındırmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَجَذَهُ إِذَا حَضَّهُ Ve dil ile yalamak maʹnâsınadır; yukâlu: لَجَذَهُ إِذَا لَحَسَهُ

Vankulu Lugatı - اللجذ maddesi

اَللَّجَذُ [el-lecež] (bi’l-fethateyni) Bi-maʹnâhu; yukâlu: لَجِذَ الْكَلْبُ الْإِنَاءَ يَلْجَذُ لَجَذًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا لَحِسَهُ Cevherî eydür: Bu Ebû Ḩâtim rivâyetidir, bunu Kitâb-ı Ebvâb’dan nakl ettim bilâ-semâʹ. Ve davar otun otlamağa dahi derler; yukâlu: لُجِذَ الْكَلَأُ إِذَا أَكَلَتِ الْمَاشِيَةُ الْكَلَأَ Ebû ʹUbeyd’den böyle rivâyet olundu. Ve Aṡmaʹî eyitti: لَجَذَهُ derler cîm’in fethiyle, لَسَّهُ maʹnâsına ki لَسٌّ [less] sîn-i mühmelenin teşdîdiyle davar otu otlamaktır.

اَللَّجْذُ [el-lecž] (lâm’ın fethi ve cîm’in sükûnu ile) Bir nesneyi verdikten sonra geri taleb edip ilhâh etmek; tekûlu: لَجَذَنِي فُلَانٌ يَلْجُذُ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا أَعْطَيْتَهُ ثُمَّ سَأَلَكَ فَأَكْثَرَ Ve

لَجْذٌ [lecz] Kelb çanağı yalamak maʹnâsına da gelir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı