ʹalâḵat ~ عَلَاقَةٌ

Kamus-ı Muhit - علاقة maddesi

اَلْعَلاَقُ [el-ʹalâḵ] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) ve

اَلْعَلاَقَةُ [el-ʹalâḵat] (سَحَابَةٌ [seḩâbet] vezninde) Bunlar da mevâşînin eşcâr uçlarından geçindikleri berk ve şâha denir. Ve

عَلاَقٌ [ʹalâḵ] Sofralık taʹbîr olunan taʹâm-ı muhtasara denir, عُلْقَةٌ [ʹulḵat] gibi ki zikr olundu. Ve

عَلاَقَةٌ [ʹalâḵat] عَلَقٌ [ʹalaḵ] gibi bir kimseye gönül ilişip ʹaşk ve muhabbet eylemek maʹnâsınadır, ke-mâ se-yuzkeru. Ve bir kimseye yâhûd bir nesneye derûnda olan muhabbet-i lâzimeye denir ki zâ΄il ve münfekk olmaya; ʹayn’ın kesriyle de lügattır yâhûd ʹayn’ın fethiyle muhabbet makûlesinin ilişiğine denir ve kesr ile kamçı makûlesinin kulpuna denir ki kûşe-i tâziyâne taʹbîr olunur. Pes عَلاَقَةٌ [ʹalâḵat] ism olur; yukâlu: بِقَلْبِهِ لِفُلاَنٍ عَلاَقَةٌ بِالْفَتْحِ وَيُكْسَرُ أَيِ الْحُبُّ اللَّازِمُ لِلْقَلْبِ أَوْ بِالْفَتْحِ فِي الْمَحَبَّةِ وَنَحْوِهَا وَبِالْكَسْرِ فِي السَّوْطِ وَنَحْوِهِ Ve

عَلاَقَةٌ [ʹalâḵat] İlişik maʹnâsınadır; عُلْقَةٌ [ʹulḵat] gibi; tekûlu: لِي فِي هَذَا الْمَالِ عَلاَقَةٌ أَيْ تَعَلُّقٌ Ve zahîre celbi için kâfileye koşulup gönderilen deveye denir. Ve sadâkat maʹnâsınadır; yukâlu: بَيْنَهُمَا عَلاَقَةٌ أَيْ صَدَاقَةٌ Ve husûmet maʹnâsına gelmekle zıdd olur; yukâlu: بَيْنَهُمَا عَلاَقَةٌ أَيْ خُصُومَةٌ Ve bir adamın ilişip dâ΄imâ mukayyed olduğu nesneye denir, kâr ve sanʹat ve hirfet gibi; yukâlu: مَا لِفُلاَنٍ عَلاَقَةٌ أَيْ مَا يَتَعَلَّقُ بِهِ مِنْ صِنَاعَةٍ وَغَيْرِهَا Ve kefâf üzere geçinecek maʹâşâ denir; yukâlu: لِفُلاَنٍ عَلاَقَةٌ أَيْ مَا يُتَبَلَّغُ بِهِ مِنْ عَيْشٍ Ve عَلاَقَةُ الْمَهْرِ [ʹalâḵatu’l-mehr] hatunun ehl ve evliyâsı râzî olup onunla hatunu tezvîcle tezevvüc eden adama taʹalluk ve iltiyâm eyledikleri mikdârdan ʹibârettir, meselâ yüz kuruştur; cemʹi عَلاَئِقُ [ʹalâ΄iḵ] gelir; yukâlu: أَدَّى عَلاَقَةَ الْمَهْرِ أَيْ مَا يَتَعَلَّقُونَ بِهِ عَلَى الْمُتَزَوِّجِ Ve

عَلاَقَةُ [ʹAlâḵat] Tâbiʹînden Ziyâd’ın pederi ismidir. Ve ölüme ıtlâk olunur.

Vankulu Lugatı - علاقة maddesi

اَلْعَلَاقَةُ [el-ʹalâḵat] (ʹayn’ın fethiyle) Husûmet ʹalâkası ve mahabbet ʹalâkasıdır. Ve

عَلَاقَةٌ [ʹalâḵat] Kezâlik şol nesnedir ki maʹîşette onunla iktifâ olunur; minhu kavluhum: مَا بِهَا مِنْ عَلَاقٍ أَيْ شَيْءٍ مِنْ مَرْتَعٍ Ve مَرْتَعٌ [mertaʹ] mîm’in ve tâ’nın fethiyle merʹâ maʹnâsınadır; ve minhu mâ yukâlu: مَا تَرَكَ الْحَالِبُ بِالنَّاقَةِ عَلَاقًا إِذَا لَمْ يَدَعْ فِي ضَرْعِهَا شَيْئًا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı