اَلْإِبْرِيقُ [el-ibrîḵ] (hemzenin kesriyle) Maʹrûf emzikli kaptır ki onunla tevaddî olunur, lisânımızda dahi ibrîk denir. Ve bu âb-rî muʹarrebidir ki Fârisîdir. Cemʹi أَبَارِيقُ [ebârîḵ] gelir. Mütercim der ki âb-rî muʹarrebi demekten âb-rîz muʹarrebi demiş olsaydı enseb idi, zîrâ rî kelimesi tagavvut maʹnâsına olan rîdenden vasftır. Ve
إِبْرِيقٌ [ibrîḵ] Işılayıp parıldayan yaya ıtlâk olunur. Ve hûb ve dil-ber olup çehresi elmâs gibi tâbân olan mahbûbeye ıtlâk olunur; tekûlu: شَرِبْتُ قَهْوَةً بِالْإِبْرِيقِ مِنْ يَدِ الْإِبْرِيقِ أَيِ الْمَرْأَةِ الْحَسْنَاءِ الْبَرَّاقَةِ Ve berrâk ve tâbân kılıca ıtlâk olunur.
اَلْإِبْرِيقُ [el-ibrîḵ] (hemzenin kesri ve râ’nın kesri ve meddiyle) Maʹrûftur, Fârisî-i muʹarrebdir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı