اَلْإِبْطَانُ [el-ibṯân] (hemzenin kesriyle) Câmeye astar geçirmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَبْطَنَ الثَّوْبَ إِذَا جَعَلَ لَهُ بِطَانَةً Ve deveye kolan çekmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَبْطَنَ الْبَعِيرَ إِذَا شَدَّ بِطَانَهُ
اَلْإِبْطَانُ [el-ibṯân] (hemzenin kesriyle) Deve pâlânının kolanın bağlamak; tekûlu: أَبْطَنْتُ إِبْطَانًا إِذَا شَدَدْتَ بِطَانَهُ Ve
إِبْطَانٌ [ibṯân] Bir kimseyi havâssından kılmak maʹnâsına da gelir; tekûlu: أَبْطَنْتُ الرَّجُلَ إِذَا جَعَلْتَهُ مِنْ خَوَاصِّكَ Ve
إِبْطَانٌ [ibṯân] Bir nesneyi بِطَانَةٌ [biṯânet] kılmak maʹnâsına da gelir; tekûlu: أَبْطَنْتُ السَّيْفَ كَشْحِي Yanî kılıcı yanıma aldım.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı