اَلْإِدْخَانُ [el-idḣân] (hemzenin kesriyle) ve
اَلتَّدْخِينُ [et-tedḣîn] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) ve
اَلْإِدِّخَانُ [el-iddiḣân] (teşdîd-i dâl’la إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Bunlar da âteş tütmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَدْخَنَتِ النَّارُ وَدَخَّنَتْ وَادَّخَنَتْ إِذَا ارْتَفَعَ دُخَانُهَا ve
إِدِّخَانٌ [iddiḣân] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Ekinin dâneleri pekişmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِدَّخَنَ الزَّرْعُ إِذَا اشْتَدَّ حَبُّهُ
اَلْإِدِّخَانُ [el-iddiḣân] (hemzenin kesri ve dâl’ın kesri ve teşdîdiyle) Kezâlik âteş tütmek; yukâlu: اِدَّخَنَتِ النَّارُ وَهُوَ افْتِعَالٌ مِنَ الدُّخَانِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı