اَلْإِنْدِمَاجُ [el-indimâc] (إِنْفِعَالٌ [infiʹâl] vezninde) ve
اَلْإِدْمَاجُ [el-iddimâc] (hemzenin ve dâl-ı müşeddedenin kesriyle إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) ve
اَلْإِدْرِمَّاجُ [el-idrimmâc] (hemzenin ve râ’nın kesri ve mîm’in teşdîdiyle ki fi’l-asl إِدْرِنْمَاجٌ idi, إِحْرِنْجَامٌ [iḩrincâm] vezninde; nûn, mîm’e kalb ve idgâm olunmuştur) Bunlar da bir nesne içre girip onda gereği gibi yerleşmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِنْدَمَجَ الشَّيْءُ وَادَّمَجَ وَادْرَمَّجَ إِذَا دَخَلَ فِي الشَّيْءِ وَاسْتَحْكَمَ فِيهِ
اَلْإِنْدِمَاجُ [el-indimâc] (hemzenin kesriyle ve nûn’un sükûnuyla) ve
اَلْإِدِّمَاجُ [el-iddimâc] (hemzenin kesri ve dâl’ın teşdîdiyle) ve
اَلْإِدْرِمَّاجُ [el-idrimmâc] (bi-teşdîdi’l-mîm baʹde’r-râ΄i’l-meksûre) Bunlar cümlesi bir nesneye dâhil olup onda müstetir olmaktır.
اَلْإِدْمَاجُ [el-idmâc] (hemzenin kesri ve dâl’ın sükûnuyla) Bir nesneyi bir nesnenin içine dürmek; tekûlu: أَدْمَجْتُ الشَّيْءَ إِذَا لَفَفْتَهُ فِي ثَوْبٍ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı