اَلْإِزْعَامُ [el-izʹâm] (hemzenin kesriyle) Bir adamı tamaʹa düşürmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَزْعَمَ فُلَانًا إِذَا أَطْمَعَهُ Ve itâʹat eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَزْعَمَ إِلَيْهِ إِذَا أَطَاعَ Ve bir iş imkâna gelmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَزْعَمَ الْأَمْرُ إِذَا أَمْكَنَ Ve süt hoşlanmağa başlama maʹnâsınadır; yukâlu: أَزْعَمَ اللَّبَنُ إِذَا أَخَذَ يَطِيبُ Ve yerin ibtidâ nebâtı belirmeğe başlamak maʹnâsınadır; yukâlu: أَزْعَمَتِ الْأَرْضُ إِذَا طَلَعَ أَوَّلُ نَبْتِهَا
اَلْإِزْعَامُ [el-izʹâm] (hemzenin kesriyle) Tamaʹa bırakmak; yukâlu: أَزْعَمْتُهُ أَنَا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı