اَلْإِزْلَالُ [el-izlâl] (hemzenin kesriyle) Bir adamı sürçtürüp kaydırmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَزَلَّهُ إِذَا أَزْلَقَهُ Ve bir adama inʹâm ve ihsân eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَزَلَّ إِلَيْهِ نِعْمَةً أَيْ أَسْدَاهَا Gûyâ ki niʹmeti ona izlâk eylemiş olur, pes bu istiʹâreye mebnîdir. Ve bir adama hak ve matlûbundan bir mikdârını vermek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَزَلَّ إِلَيْهِ مِنْ حَقِّهِ شَيْئًا أَيْ أَعْطَاهُ
اَلْإِزْلَالُ [el-izlâl] (hemzenin kesriyle) Niʹmet vermek; tekûlu: أَزْلَلْتُ إِلَيْهِ نِعْمَةً إِذَا أَسْدَيْتَهَا Ve fi’l-hadîsi: “مَنْ أُزِلَّتْ إِلَيْهِ نِعْمَةٌ فَلْيَشْكُرْهَا” Ve
إِزْلَالٌ [izlâl] Bir kimseye hakkın vermeğe dahi derler; yukâlu: أَزْلَلْتُ إِلَيْهِ مِنْ حَقِّهِ شَيْئًا أَيْ أَعْطَيْتُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı