el-izmâʹ ~ اَلْإِزْمَاعُ

Kamus-ı Muhit - الإزماع maddesi

اَلْإِزْمَاعُ [el-izmâʹ] (hemzenin kesriyle) Bir husûsa cemʹiyyet-i kalble samîmî ʹazm ve mübâşeret eylemek yâhûd vechen mine’l-vücûh rücûʹ eylemeyip infâzını tasmîm cihetiyle ʹazîmet eylemek maʹnâsınadır; tekûlu: أَزْمَعْتُ الْأَمْرَ وَعَلَيْهِ أَيْ أَجْمَعْتُ أَوْ ثَبَتَ عَلَيْهِ Ve nebât hemvâr bitmeyip baʹzı baʹzından boylu ve etli olarak bölük bölük zuhûr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَزْمَعَ النَّبْتُ إِذَا لَمْ يَسْتَوِ الْعُشْبُ كُلُّهُ بَلْ قِطَعٌ مُتَفَرِّقَةٌ بَعْضُهَا أَفْضَلُ مِنْ بَعْضٍ Ve asma kollarının salkım bitecek düğmeleri kabarıp büyümek maʹnâsınadır; yukâlu: أَزْمَعَتِ الْحُبْلَةُ إِذَا عَظُمَتْ زَمْعَتُهَا

Vankulu Lugatı - الإزماع maddesi

اَلْإِزْمَاعُ [el-izmâʹ] (hemzenin kesriyle) Bir nesnenin üzerine sâbit-kadem olmak; yukâlu: أَزْمَعْتُ عَلَى أَمْرٍ فَأَنَا مُزْمِعٌ عَلَيْهِ إِذَا ثَبَتَّ عَلَيْهِ Bu zikr olunan Ḣalîl rivâyeti üzeredir. Ve Kisâ΄î أَزْمَعْتُ الْأَمْرَ derler أَزْمَعْتُ عَلَيْهِ demezler dedi. Ve Ferrâ eyitti: أَزْمَعْتُهُ derler ve أَزْمَعْتُ عَلَيْهِ dahi derler bir maʹnâya أَجْمَعْتُهُ ve أَجْمَعْتُ عَلَيْهِ bir maʹnâya olduğu gibi.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı