اَلْإِسْنَادُ [el-isnâd] (hemzenin kesriyle) Bu dahi dağa çıkmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَسْنَدَ فِي الْجَبَلِ إِذَا صَعِدَ Ve bir nesneye bir şey΄i yâ bir adamı söykendirip dayamak maʹnâsınadır; tekûlu: أَسْنَدْتُهُ إِلَيْهِ إِذَا جَعَلْتَهُ مُتَّكِئًا إِلَيْهِ Kezâlik bir adamı dağa çıkarmak maʹnâsınadır; tekûlu: أَسْنَدْتُهُ فِي الْجَبَلِ إِذَا أَصْعَدْتَهُ Ve bir kelâm ve haberi bir adama ʹazv ve nisbet eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَسْنَدَ الْحَدِيثَ إِلَى قَائِلِهِ إِذَا عَزَّاهُ Ve bu إِصْعَادٌ [iṡʹâd] maʹnâsından me΄hûzdur, niteki refʹ dahi bu maʹnâya müstaʹmeldir, bâlâya merfûʹ olduğu için.
اَلْإِسْنَادُ [el-isnâd] Dayamak; yukâlu: أَسْنَدْتُ غَيْرِي Ve
إِسْنَادٌ [isnâd] Hadîsi kâ΄iline refʹ etmeğe dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı