اَلْإِسْمَانُ [el-ismân] (hemzenin kesriyle) Halkî semiz olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَسْمَنَ الرَّجُلُ إِذَا كَانَ مُسْمِنًا Ve semiz hayvâna mâlik olmak yâhûd semiz hayvân iştirâ eylemek yâhûd bir adama semiz hayvân bahş eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَسْمَنَ الرَّجُلُ إِذَا مَلَكَ سَمِينًا أَوِ اشْتَرَاهُ أَوْ وَهَبَهُ Ve bir adamın hayvânları semirmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَسْمَنَ الرَّجُلُ إِذَا سَمِنَتْ مَاشِيَتُهُ Ve taʹâma yağ katmak ve yağ ile pişirmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَسْمَنَ الطَّعَامَ إِذَا عَمِلَهُ بِالسَّمْنِ Ve bir adamın yağı çok olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَسْمَنَ الْقَوْمُ إِذَا كَثُرَ سَمْنُهُمْ
اَلْإِسْمَانُ [el-ismân] (hemzenin kesriyle) Bir semiz nesneye mâlik olmak; tekûlu: أَسْمَنَ الرَّجُلُ إِذَا أَعْطَاهُ شَيْئًا سَمِينًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı