اَلْإِسْمِهْرَارُ [el-ismihrâr] (إِسْبِطْرَارُ [isbiṯrâr] vezninde) Lafz-ı mezbûrdan mutasarrıftır, mutlakan bir nesne saht ve şedîd olmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْمَهَرَّ الشَّيْءُ إِذَا صَلُبَ وَاشْتَدَّ Ve bir nesne mızrak gibi râst ve muʹtedil olarak dikilip durur olmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِسْمَهَرَّ الْعُودُ إِذَا اعْتَدَلَ وَقَامَ Ve karanlık pek çöküp basmak maʹnâsına müstaʹmeldir, şiddet maʹnâsından me΄hûzdur; yukâlu: إِسْمَهَرَّ الظَّلاَمُ إِذَا تَنَكَّرَ وَتَرَاكَمَ
اَلْإِسْمِهْرَارُ [el-ismihrâr] (hemzenin kesri ve sîn’in sükûnu ile إِقْشِعْرَارٌ [iḵşiʹrâr] vezni üzere) Bir nesne berk olmak; yukâlu: إِسْمَهَرَّ الشَّوْكُ إِذَا يَبِسَ وَصَلُبَ وَاسْمَهَرَّ الظَّلَامُ إِذَا اشْتَدَّ وَاسْمَهَرَّ الرَّجُلُ فِي الْقِتَالِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı