اَلْإِسْلَالُ [el-islâl] (hemzenin kesriyle) Vech-i mezkûr üzere سَلٌّ [sell] marazına uğratmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَسَلَّهُ اللهُ أَيِ ابْتَلَاهُ بِالسَّلِّ Ve bir nesneyi nihânîce çalıp uğurlamak maʹnâsınadır; yukâlu: أَسَلَّهُ إِذَا سَرِقَهُ خُفْيَةً Ve rüşvet almak maʹnâsınadır. Kâle’ş-şârih ve minhu’l-hadîs: “لَا إِغْلَالَ وَلَا إِسْلَالَ”
اَلْإِسْلَالُ [el-islâl] (hemzenin kesriyle) Uğruluk etmek; yukâlu: أَسَلَّ يُسِلُّ إِسْلَالًا إِذَا سَرَقَ Ve
إِسْلَالٌ [islâl] Rüşvete dahi derler. Ve fi’l-haîdisi: “لَا إِغْلَالَ وَلَا إِسْلَالَ” Ve إِغْلَالٌ [iġlâl] hıyânete derler. Ve
إِسْلَالٌ [islâl] Serikaya derler. Ve muhtemeldir ki إِسْلَالٌ [islâl] rüşvete ve serikaya şâmil ola cemîʹan.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı