اَلْإِشْطَاطُ [el-işṯâṯ] (hemzenin kesriyle) شَطِيطٌ [şeṯîṯ] maʹnâsınadır; yukâlu: أَشَطَّ عَلَيْهِ فِي حُكْمِهِ إِذَا جَارَ Ve muʹâmelede bir metâʹın değer pahasından pek yukarı istemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَشَطَّ فِي السَّوْمِ إِذَا أَبْعَدَ Gerçi sülâsîden شَطَطٌ [şeṯaṯ] dahi bu maʹnâyadır, lâkin إِشْطَاطٌ [işṯâṯ] istiʹmâli ekserdir. Ve
إِشْطَاطٌ [işṯâṯ] Talebde mübâlaga ve imʹân eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَشَطَّ فِي الطَّلَبِ إِذَا أَمْعَنَ Ve ırak beyâbâna çıkıp gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَشَطَّ فِي الْمَفَازَةِ إِذَا ذَهَبَ
اَلْإِشْطَاطُ [el-işṯâṯ] (hemzenin kesriyle) Bir husûsta zulm etmek; yukâlu: أَشَطَّ فِي الْقَضِيَّةِ إِذَا جَارَ وَأَشْطَطْتُ عَلَيْهِ إِذَا جُرْتَ Ve davarı otlakta ırağa alıp gitmeğe dahi derler; yukâlu: أَشَطَّ فِي السَّوْمِ إِذَا بَعُدَ Ve talebde dikkat etmeğe dahi derler; yukâlu: أَشَطُّوا فِي طَلَبِي إِذَا أَمْعَنُوا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı