اَلْأَشْعَلُ [el-eşʹal] (أَحْمَرُ [aḩmer] vezninde) ve
اَلشَّعِيلُ [eş-şeʹîl] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve
اَلشَّاعِلُ [eş-şâʹil] Kuyruğunda yâ perçeminde yâ kulakları ensesinde beyâz olan ata denir; شَعْلَاءُ [şaʹlâ΄] mü΄ennesidir. Ve شَاعِلٌ [şâʹil] niseb üzere istiʹmâl olunur, ذُو إِشْعَالٍ maʹnâsına, لَابِنٌ [lâbin] ve تَامِرٌ [tâmir] gibi; yukâlu: رَجُلٌ شَاعِلٌ أَيْ ذُو إِشْعَالٍ Mütercim der ki Muzhir’de kendilerden efʹâl mutasarrıf olmayan esmâ΄ için bâb-ı mahsûs mersûm olup işbu شَاعِلٌ [şâʹil] dahi o cümlede münderic olmakla bundan dahi sîga-i muhtelife mebnî değildir.
اَلْأَشْعَلُ [el-eşʹal] (hemzenin ve ʹayn’ın fethiyle) Şol ata derler ki kuyruğunda beyâzı ola.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı