اَلْأَشْكَالُ [el-eşkâl] (hemzenin fethiyle) شَكْلٌ [şekl]in cemʹidir ki zikr olundu. Ve mültebis ve müştebih olan umûra vasf olur; yukâlu: أُمُورٌ أَشْكَالٌ أَيْ مُلْتَبِسَةٌ Ve
أَشْكَالٌ [eşkâl] İnciden yâ gümüşten masnûʹ salkım küpelere denir ki birbirine müşâbih ve müşâkil ola; bunun da müfredi شَكْلٌ [şekl]dir; yukâlu: جَاءَتِ النِّسَاءُ وَعَلَيْهِنَّ أَشْكَالٌ وَعَلَيْهَا شَكْلٌ أَيْ حُلِيٌّ مِنْ لُؤْلُؤٍ أَوْ فِضَّةٍ يُشْبِهُ بَعْضُهُ بَعْضًا تُقَرَّطُ بِهِ
اَلْأَشْكَالُ [el-eşkâl] (hemzenin fethi ve şîn’in sükûnuyla) Cemʹi, misller maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı