اَلْأَصَالَةُ [el-aṡâlet] (كَرَامَةٌ [kerâmet] vezninde) Bir nesne köklü olmak, ʹalâ-kavlin kökü muhkem yerleşip sâbit ve ber-karâr olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَصُلَ الشَّيْءُ أَصَالَةً مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ إِذَا صَارَ ذَا أَصْلٍ أَوْ ثَبَتَ وَرَسَخَ أَصْلُهُ Ve bed adamın re΄y ve fikr ve mülâhazası hûb ve bihter olmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَصُلَ الرَّأْيِ إِذَا جَادَ Ve bir adam asîl olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَصُلَ الرَّجُلُ إِذَا كَانَ أَصِيلًا
اَلْأَصَالَةُ [el-eṡâlet] (hemzenin fethiyle) Ulu ve cesîm olmak; yukâlu: أَصُلَ أَصَالَةً مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ مِثْلُ ضَخُمَ ضَخَامَةً فِي الْوَزْنِ وَالْمَعْنَى
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı