el-iḋvâ΄ ~ اَلْإِضْوَاءُ

Kamus-ı Muhit - الإضواء maddesi

اَلْإِضْوَاءُ [el-iḋvâ΄] (hemzenin kesriyle) İnce ve arık olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَضْوَى الرَّجُلُ إِذَا دَقَّ Ve bir adamı yâ dâbbeyi zaʹîf ve zebûn kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَضْوَاهُ إِذَا أَضْعَفَهُ Ve hatun hîre ve cura veled doğurmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَضْوَتِ الْمَرْأَةُ إِذَا وَلَدَتْ ضَاوِيًا Ve bir adamın hakkını eksiltmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَضْوَى حَقَّهُ إِذَا نَقَصَهُ إِيَّاهُ Ve bir işi muhkem eylemeyip gevşek ve vâhî tutmak ve vâhî kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَضْوَى الْأَمْرَ إِذَا لَمْ يُحْكِمْهُ

Vankulu Lugatı - الإضواء maddesi

اَلْإِضْوَاءُ [el-iḋvâ΄] (hemzenin kesri ve elifin meddiyle) Bir nesneyi sık edip muhkem kılmamak. Ve

إِضْوَاءٌ [iḋvâ΄] ʹAvret zaʹîf oğlan doğurmağa dahi derler. Ve fi’l-hadîsi: “إِغْتَرِبُوا لَا تُضْوُوا” Yaʹnî “Tezevvücü ecnebiyyâttan kılın, akribâdan kılman.”Zîrâ ʹArab tâ΄ifesi şöyle zuʹm ederlerdi ki tezevvüc akribâdan olsa zuhûra gelen veled zaʹîf ola, her ne denli kerîmü’t-tabʹ olur ise de kavminin aslı üzere.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı