el-iṯâʹat ~ اَلْإِطَاعَةُ

Kamus-ı Muhit - الإطاعة maddesi

اَلْإِطَاعَةُ [el-iṯâʹat] (hemzenin kesriyle) Bu dahi münkâd olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَطَاعَهُ إِذَا انْقَادَهُ Şârih der ki bunun masdarı kıyâs üzere gerçi hemze ile إِطَاعَةٌ [iṯâʹat] olmaktır, lâkin ism-i masdar olan طَاعَةٌ [ṯâʹat] masdar mevziʹine vazʹla istiʹmâl eylediler; yekûlûne: أَطَاعَهُ طَاعَةً Ve merʹâ geniş olmakla davara her semtinden otlamak âsân olmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَطَاعَهُ الْمَرْعَى بِمَعْنَى طَاعَ Ve ağacın yemişi yetişip devşirilmesi kâbiliyyet bulmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَطَاعَ الشَّجَرُ إِذَا أَدْرَكَ ثَمَرُهُ وَأَمْكَنَ أَنْ يُجْتَنَى

Vankulu Lugatı - الإطاعة maddesi

اَلْإِطَاعَةُ [el-iṯâʹat] (hemzenin kesriyle) Ağacın yemişi erişmek; yukâlu: أَطَاعَ النَّخْلُ وَالشَّجَرُ إِذَا أَدْرَكَ ثَمَرُهُ وَأَمْكَنَ أَنْ يُجْتَنَى Ve merʹânın vüsʹatli olmasına dahi derler; yukâlu: أَطَاعَ لَهُ الْمَرْتَعُ إِذَا اتَّسَعَ لَهُ وَأَمْكَنَهُ مِنَ الرِّعْيِ Ve emre inkıyâd maʹnâsı hemze ile istiʹmâl olunur bilâ-hemze istiʹmâl olunmaz; yukâlu: أَمَرَهُ فَأَطَاعَهُ بِالْأَلِفِ لَا غَيْرُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı