el-iż΄âr ~ اَلْإِظْئَارُ

Kamus-ı Muhit - الإظئار maddesi

اَلْإِظْئَارُ [el-iż΄âr] (hemzenin kesriyle) ve

اَلْمُظَاءَرَةُ [el-mużâ΄eret] (مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) Bunlar da ظَأْرٌ [ża΄r] maʹnâsınadır; yukâlu: أَظْأَرَ النَّاقَةَ عَلَى وَلَدِ غَيْرِهَا وَظَاءَرَهَا بِمَعْنَى ظَأَرَهَا Ve

مُظَاءَرَةٌ [mużâ΄eret] Tarafeynden biri birine ظِئْرٌ [żi΄r] olmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَيْنَهُمَا مُظَاءَرَةٌ أَيْ كُلٌّ مِنْهُمَا ظِئْرُ صَاحِبِهِ Yaʹnî “Birbirinin veledine yakılıp emzirir oldular.” Ve emzirmek için dâye olmak maʹnâsınadır; yukâlu: ظَاءَرَتِ الْمَرْأَةُ إِذَا اتَّخَذَتْ وَلَدًا تُرْضِعُهُ Ve bir adamın bir husûs işlemesini dilemek, ʹalâ-kavlin o husûs zımnında cebr ve ikrâh eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; tekûlu: ظَاءَرَنِي عَلَى الْأَمْرِ أَيْ رَاوَدَنِي أَوْ أَكْرَهَنِي عَلَيْهِ Baʹzı nüshada bu sülâsî ʹunvânıyla mersûmdur.

اَلْإِظِّئَارُ [el-iżżi΄âr] (hemzenin ve żâ-yı müşeddedenin kesriyle إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Gayrın veledine yakılmak maʹnâsınadır; yukâlu: ظَأَرَهَا فَاظَّأَرَتْ

Vankulu Lugatı - الإظئار maddesi

اَلْإِظِّئَارُ [el-iżżi΄âr] (hemzenin kesri ve żâ’nın kesri ve teşdîdiyle) Kezâlik dâye tutmak; yukâlu: أَظْأَرْتُ لِوَلَدِي ظِئْرًا Pes bu إِفْتِعَال [iftiʹâl] bâbından olur. Ve bunda kelâm إِظَّلَمَ [iżżaleme]de olan kelâm gibi olur ki إِظَّلَمَ [iżżaleme] dahi aslında إِظْتَلَمَ idi ve bu Ebû Zeyd rivâyetidir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı