el-iṯnâb ~ اَلْإِطْنَابُ

Kamus-ı Muhit - الإطناب maddesi

اَلْإِطْنَابُ [el-iṯnâb] (hemzenin kesriyle) Yel şiddetle esip toz ve talaz koparmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَطْنَبَتِ الرِّيحُ إِذَا اشْتَدَّتْ فِي غُبَارٍ Ve develer peyderpey katar üzere yürüyüp gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَطْنَبَتِ الْإِبِلُ إِذَا اتَّبَعَ بَعْضُهَا بَعْضًا فِي السَّيْرِ Ve ırmağın suyu uzun uzadı ırağa gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَطْنَبَ النَّهْرُ إِذَا بَعُدَ ذَهَابُهُ Ve bir nesneyi belâgat yaʹnî mübâlaga vechiyle vasf eylemek maʹnâsınadır, gerek medh ve gerek zemm ü kadh olsun tatvîl-i kelâm bunun lâzımıdır; yukâlu: أَطْنَبَ الرَّجُلُ إِذَا أَتَى بِالْبَلاَغَةِ فِي الْوَصْفِ مَدْحًا كَانَ أَوْ ذَمًّا

Vankulu Lugatı - الإطناب maddesi

اَلْإِطْنَابُ [el-iṯnâb] (hemzenin kesriyle) Sözü uzatmak; yukâlu: أَطْنَبَ فِي الْكَلَامِ أَيْ بَالَغَ فِيهِ Ve deve birbirine tâbiʹ olmağa dahi derler; yukâlu: أَطْنَبَ الْإِبِلُ إِذَا اتَّبَعَ بَعْضُهَا بَعْضًا Ve yel toz koparmağa dahi derler; yukâlu: أَطْنَبَتِ الرِّيحُ إِذَا اشْتَدَّتْ فِي غُبَارٍ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı