اَلْإِعْرَاجُ [el-iʹrâc] (hemzenin kesriyle) Aksak etmek maʹnâsınadır; yukâlu. أَعْرَجَهُ اللهُ تَعَالَى أَيْ جَعَلَهُ أَعْرَجَ Ve bir kimse için عُرْجٌ [ʹurc] develer hâsıl olmak maʹnâsınadır ki sâhib-i عُرْجٌ [ʹurc] olmaktır; yukâlu: أَعْرَجَ فُلاَنٌ إِذَا حَصَلَ لَهُ إِبِلٌ عُرْجٌ
اَلْإِعْرَاجُ [el-iʹrâc] (hemzenin kesriyle) Aksak etmek; yukâlu: أَعْرَجَهُ اللهُ Ve fiʹl-i taʹccübünde مَا أَشَدَّ إِعْرَاجَهُ dersin, مَا أَعْرَجَهُ demezsin, zîrâ şol nesne ki elvân kısmından ola yâhûd bedende yaratılmış nesne ola, ondan مَا أَفْعَلَهُ gelmez illâ أَشَدُّ lafzı ile. Ve
إِعْرَاجٌ [iʹrâc] Bir sürü deve bağışlamak; yukâlu: أَعْرَجْتُكَ أَيْ وَهَبْتُكَ عَرْجًا مِنَ الْإِبِلِ Ve
عَرْجٌ [ʹarc] (ʹayn-ı mühmelenin fethi ve râ’nın sükûnuyla) Bir sürü deve, ʹalâ-mâ se-yecî΄u.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı