اَلْإِعْسَارُ [el-iʹsâr] (hemzenin kesriyle) Bu dahi fakîr ve bî-nevâ olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَعْسَرَ الرَّجُلُ إِذَا افْتَقَرَ Ve borçluya be-gâyet teng-destliği vaktte mu΄âhaze ve tekâzâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَعْسَرَ الْغَرِيمَ بِمَعْنَى عَسَرَهُ Ve vilâdet hâleti sarplanıp düşvâr olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَعْسَرَتِ الْمَرْأَةُ إِذَا عَسُرَ عَلَيْهَا وِلاَدُهَا Ve nâka senesinde doğurmayıp kısır kalmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَعْسَرَتِ النَّاقَةُ إِذَا اعْتَاطَتْ فِي عَامِهَا فَلَمْ تَحْمِلْ
اَلْإِعْسَارُ [el-iʹsâr] (hemzenin kesri ve ʹayn’ın sükûnuyla) Bir kimsenin eli dar olup fakîr olmak.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı