اَلْإِعْضَاهُ [el-iʹḋâh] (hemzenin kesriyle) Yerin عِضَاهَةٌ [ʹiḋâhet]i çok olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَعْضَهَتِ الْأَرْضُ إِذَا صَارَتْ عَضِهَةً Ve bir adamın devesi عِضَاهَةٌ [ʹiḋâhet] otlamak maʹnâsınadır; yukâlu: أَعْضَهَ الْقَوْمُ إِذَا أَكَلَتْ إِبِلُهُمُ الْعِضَاهَ Ve ifk ve iftirâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَعْضَهَ فُلَانٌ إِذَا جَاءَ بِالْإِفْكِ وَالْبُهْتَانِ
اَلْإِعْضَاهُ [el-iʹḋâh] (hemzenin kesri ile) Kavmin devesi عِضَاهٌ [ʹiḋâh] otlamak; yukâlu: أَعْضَهَ الْقَوْمُ إِذَا رَعَتْ إِبِلُهُمُ الْعِضَاهَ Ve
إِعْضَاهٌ [iʹḋâh]Bühtân etmeğe dahi derler; tekûlu: أَعْضَهْتُ أَيْ جِئْتُ بِالْبُهْتَانِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı