اَلْإِعْقَالُ [el-iʹḵâl] (hemzenin kesriyle) Bir kimseyi ʹâkıl bulmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَعْقَلَهُ إِذَا وَجَدَهُ عَاقِلًا Ve bir adam üzere bir senelik zekât vâcib olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَعْقَلَ الرَّجُلُ إِذَا وَجَبَ عَلَيْهِ عِقَالٌ أَيْ زَكَاةُ عَامٍ Ve Cevherî’nin مَا أَعْقِلُ عَنْكَ شَيْئًا أَيْ دَعْ عَنْكَ الشَّكَّ kavli tashîftir, savâb olan مَا أَغْفَلَهُ olmaktır. Garîbdir ki mü΄ellif bunu mahallinde ihmâl eylemiştir, inşâallâhu taʹâlâ zikr olunur.
اَلْإِعْقَالُ [el-iʹḵâl] (hemzenin kesriyle) Gölge kısalıp kavmin yakınına gelmek; yukâlu: أَعْقَلَ بِهِمُ الظِّلُّ إِذَا لَجَأَ وَقَلَصَ عِنْدَ انْتِصَافِ النَّهَارِ Ve قُلُوصٌ [ḵulûṡ] devşirilip kısalmağa derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı