اَلْإِقْفَارُ [el-iḵfâr] (hemzenin kesriyle) Bir yer kır olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَقْفَرَ الْمَكَانُ إِذَا خَلاَ يَعْنِي مِنَ الْمَاءِ وَالْكَلَإِ وَالنَّاسِ Ve bir adam ehl ve ʹayâlinden ayrılıp yalnızca kalmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَقْفَرَ الرَّجُلُ إِذَا خَلاَ مِنْ أَهْلَهِ أَيِ انْفَرَدَ عَنْهُمْ وَبَقِيَ وَحْدَهُ Ve bir adamın yanında kût ve gıdâsı tükenip aç almak maʹnâsınadır; yukâlu: أَقْفَرَ الرَّجُلُ إِذَا ذَهَبَ طَعَامُهُ وَجَاعَ Ve bir mahalli ıssız, hâlî bulmak maʹnâsınadır; tekûlu: أَقْفَرْتُ الْبَلَدَ إِذَا وَجَدْتَهُ قَفْرًا أَيْ خَالِيًا عَنِ النَّاسِ
اَلْإِقْفَارُ [el-iḵfâr] (hemzenin kesri ve ḵâf’ın sükûnuyla) Ev hâlî olmak; yukâlu: أَقْفَرَتِ الدَّارُ إِذَا خَلَتْ Ve
إِقْفَارٌ [iḵfâr] Bir kimsenin katında ekmek katığı kalmamağa dahi derler; yukâlu: أَقْفَرَ الرَّجُلُ إِذَا لَمْ يَبْقَ عِنْدَهُ أُدْمٌ Ve fi’l-hadîsi: “مَا أَقْفَرَ بَيْتٌ فِيهِ خَلٌّ”
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı