اَلْإِقْطَارُ [el-iḵṯâr] (hemzenin kesriyle) Damlatmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَقْطَرَ الْمَاءَ إِذَا سَالَ بِهِ قَطْرَةً قَطْرَةً Ve bir nesne damlamağa karîb olmak maʹnâsınadır ki hemân damlamak üzere olmaktır; yukâlu: أَقْطَرَ الشَّيْءُ إِذَا حَانَ أَنْ يَقْطُرَ Ve bir adamı bir yanı üzere aktarıp yere düşürmek maʹnâsınadır; yukâlu: طَعَنَهُ فَأَقْطَرَهُ إِذَا أَلْقَاهُ عَلَى قُطْرِهِ أَيْ شِقِّهِ وَجَانِبِهِ Ve develeri katarlamak maʹnâsınadır; yukâlu: أَقْطَرَ الْإِبِلَ بِمَعْنَى قَطَرَهَا
اَلْإِقْطَارُ [el-iḵṯâr] (hemzenin kesriyle) Bir nesne damlamağa karîb olmak; yukâlu: أَقْطَرَ الشَّيْءُ إِذَا حَانَ لَهُ أَنْ يَقْطُرَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı