اَلْإِقْمَاعُ [el-iḵmâʹ] (hemzenin kesriyle) Bir kimseyi zelîl ve makhûr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَا أَقْمَعَهُ إِذَا قَهَرَهُ وَذَلَّلَهُ Ve bir nesne yutkunmaksızın boğazdan akıp gitmek maʹnâsınadır; yukâlu:أَقْمَعَ الشَّرَابُ إِذَا مَرَّ فِي الْحَلْقِ مَرًّا بِغَيْرِ جَرْعٍ Ve deve köşeğinin hörgücü yağ bağlayıp büyümek maʹnâsınadır; yukâlu: أَقْمَعَ الْفَصِيلُ إِذَا أَجْذَى فِي سَنَامِهِ وَتَمَكَ فِيهِ الشَّحْمُ Ve nâgehânî çıka gelen adamı geri döndürmek maʹnâsınadır; tekûlu: أَقْمَعْتُهُ أَيْ طَلَعَ عَلَيَّ فَرَدَدْتُهُ
اَلْإِقْمَاعُ [el-iḵmâʹ] (hemzenin kesriyle) Bi-maʹnâhu.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı