اَلْقَمُوعُ [el-ḵamûʹ] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) ve
اَلْأَقْمَعُ [el-aḵmaʹ] (أَحْمَرُ [aḩmer] vezninde) Gözünde vech-i mezkûr üzere قَمَعٌ [ḵamaʹ] ʹârızası olan adama denir. Cemʹi قُمْعٌ [ḵumʹ] gelir, أَحْمَرُ [aḩmer] ve حُمْرٌ [ḩumr] gibi. Ve
أَقْمَعُ [aḵmaʹ] Bir dizi âherinden kalın olan ata denir; mü΄ennesi قَمْعَاءُ [ḵamʹâ΄]dır. Ve hanceresinde قَمَعٌ [ḵamaʹ] dediği yumruca kemikçeğizi büyük olan adama denir; yukâlu: رَجُلٌ أَقْمَعُ أَيْ عَظِيمُ الْقَمَعِ Ve bir tarafa doğru eğrice olan buruna denir; yukâlu: أَنْفٌ أَقْمَعُ أَيْ أَقْعَمُ Ve atın art sinirine denir ki ʹâdetten ezyed sivri ola; yukâlu: عُرْقُوبٌ أَقْمَعُ أَيِ الْعَظِيمُ الْإِبْرَةِ
اَلْأَقْمَعُ [el-aḵmaʹ] (hemzenin ve mîm’in fethiyle) Şol at siniridir ki onun ökçesinde olan iğnesi büyük ola; yukâlu: عُرْقُوبٌ أَقْمَعُ بَيِّنُ الْقَمَعِ إِذَا عَظُمَتْ إِبْرَتُهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı