اَلْبُغُورُ [el-buġûr] (ظُهُورٌ [żuhûr] vezninde) Yağmur zuhûruna delâlet eden kevkeb magribe sâkıt olup yağmur ihdâs eylemek maʹnâsınadır ki bu ʹArabların نَوْءٌ [nev΄] dedikleridir. Niteki mâddesinde beyân olundu; yukâlu: بَغَرَ النَّجْمُ بُغُورًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا سَقَطَ وَهَاجَ بِالْمَطَرِ
اَلْبُغُورُ [el-buġûr] (zammeteynle) Yıldız düşmek, sukût-ı necm maʹnâsına; yukâlu: بَغَرَ النَّجْمُ يَبْغَرُ بُغُورًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ أَيْ سَقَطَ وَهَاجَ بِالْمَطَرِ Ve necmden murâd Süreyyâ’dır ki Süreyyâ’nın sukûtunda matar zuhûr eder.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı