اَلتَّأَبُّلُ [et-te΄ebbul] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Deve edinmek maʹnâsınadır; yukâlu: تَأَبَّلَ الرَّجُلُ إِذَا اتَّخَذَ الْإِبِلَ Ve davar çayır otlamak sebebiyle sudan iktifâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: تَأَبَّلَتِ الْإِبِلُ وَغَيْرُهَا إِذَا جَزَأَتْ عَنِ الْمَاءِ بِالرُّطْبِ Ve er ʹavretin cimâʹından imtinâʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: تَأَبَّلَ عَنِ امْرَأَتِهِ إِذَا امْتَنَعَ عَنْ غِشْيَانِهَا
اَلتَّأَبُّلُ [et-te΄ebbul] (fethateynle ve bâ’nın zammı ve teşdîdiyle) Er, ʹavretin cimâʹından ibâ etmek. Ve fi’l-hadîsi: “لَقَدْ تَأَبَّلَ آدَمُ عَلَى ابْنِهِ الْمَقْتُولِ كَذَا وَكَذَا عَامًا لَا يُصِيبُ حَوَّاءَ”
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı