et-tetyiyet ~ اَلتَّتْيِيَةُ

Kamus-ı Muhit - التتيية maddesi

اَلتَّتْيِيَةُ [et-tetyiyet] (تَفْعِلَةٌ [tefʹilet] vezninde) Tâ΄ harfi yazmak maʹnâsınadır; tekûlu: تَيَّيْتُ تَاءً حَسَنَةً إِذَا كَتَبْتَهَا Maʹlûm ola ki tâ-i müfrede dört gûnedir: Evvel evâ΄il-i esmâda müteharrik olur. Sânî evâhir-i esmâda müteharrik olur. Sâlis evâhir-i efʹâlde müteharrik olur. Râbiʹ evâhir-i efʹâlde sâkin olur. Kısm-ı evvel hurûf-ı cârredendir, kasem maʹnâsına delâlet eder ki tâ-yı kasemiyye taʹbîr olunur. Ve bu taʹaccüb mevkiʹine ve ism-i celâle mahsûstur; nahvu: تَاللهِ لَأَفْعَلَنَّ Ve gâh olur ki تَرَبِّى وَتَرَبِّ الْكَعْبَةِ ve تَا الرَّحْمَنِ dahi derler ki sâ΄ir esmâ-i hüsnâya da dahil olur. Ve kısm-ı sânî harf-i hitâbdır, أَنْتَ ve أَنْتِ kelimeleri gibi. Ve kısm-ı salis ki evâhir-i efʹâlde müteharrik olandır, mütekellim ve hitâb ve gâ΄ib zamîri olan tâ΄dır, قُمْتُ ve قُمْتَ ve قُمْتِ gibi. Ve kısm-ı râbiʹ ʹalâmet-i te΄nîs için yaʹnî müsnedün ileyhin mü΄ennes olduğuna ʹalâmet için vazʹ olunan tâ’dır, قَامَتْ kelimesindeki tâ΄ gibi. Ve gâh olur ki tâ-i mezkûre ثُمَّ ve رُبَّ kelimelerine de ilhâk olunup ثُمَّتَ ve رُبَّتَ dahi derler. Ve ekserî bunlar da meftûh olur. Ve tâ΄ lafzı gâh olur ki ism olup kendisiyle mü΄ennese işâret olunur, ذَا ile müzekkere işâret olundu gibi.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı