اَلتَّفْهِيرُ [et-tefhîr] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) ve
اَلْفَيْهَرَةُ [el-feyheret] (بَيْطَرَةٌ [beyṯaret] vezninde) تَفَيْهُرٌ [tefeyhur] ile maʹnâ-yı sânîde mürâdiftir; yukâlu: فَهَّرَ الْفَرَسُ وَفَيْهَرَ بِمَعْنَى تَفَيْهَرَ
اَلتَّفْهِيرُ [et-tefhîr] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Yorulmak, إِعْيَاءٌ [iʹyâ΄] maʹnâsına; yukâlu: فَهَّرَ الرَّجُل تَفْهِيرًا إِذَا أَعْيَا Ve demişlerdir ki at seğirtmesinin hızı geçtikte noksânının ibtidâsı تَرَادُّ [terâdd]dır, ondan sonra فُتُورٌ [futûr]dur, ondan sonra تَفْهِيرٌ [tefhîr]dir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı