اَلتَّفْنِينُ [et-tefnîn] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Nâsı ʹArab ve ʹAcem ve Rûm ve Arnabûd gibi her cinsten cemʹ ve tertîb eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: فَنَّنَ النَّاسَ إِذَا جَعَلَهُمْ فُنُونًا Ve bir nesneye âher nesneler katıp karıştırmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَنَّنَ الشَّيْءَ بِالشَّيْءِ إِذَا خَلَّطَهُ Ve
تَفْنِينٌ [tefnîn] Kumaşta kendi cinsinden olmayan yaʹnî mâddesine muhâlif türlü türlü çeşitlere denir ki تَمْتِينٌ [temtîn] gibi ismdir; yukâlu: ثَوْبٌ ذُو تَفْنِينٍ أَيْ طَرَائِقَ لَيْسَتْ مِنْ جِنْسِهِ Ve libâs kısmı yırtığı olmayarak eskimeğe yâhûd baʹzı yeri yufka ve baʹzı yeri kalın ve sık olarak dokunmak vechiyle olan ihtilâfa denir ki bunda dahi ismdir; yukâlu: ثَوْبٌ بِهِ تَفْنِينٌ أَيْ بِلًى بِلَا تَشَقُّقٍ أَوْ هُوَ اخْتِلَافُ نَسْجِهِ بِرِقَّةِ مَكَانٍ وَكَثَافَةِ مَكَانٍ
اَلتَّفْنِينُ [et-tefnîn] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Bir nesneyi karıştırmak, tahlît maʹnâsına; yukâlu: ثَوْبٌ فِيهِ تَفْنِينٌ إِذَا كَانَ فِيهِ طَرَائِقَ لَيْسَتْ مِنْ جِنْسِهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı