et-tefnîd ~ اَلتَّفْنِيدُ

Kamus-ı Muhit - التفنيد maddesi

اَلتَّفْنِيدُ [et-tefnîd] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bir adamı tekzîb eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: فَنَّدَهُ إِذَا كَذَّبَهُ Ve ʹacz ve iʹyâya nisbet eylemek maʹnâsınadır ki ʹâcizdir, elinden nesne gelmez demekten ʹibârettir; yukâlu: فَنَّدَهُ إِذَا عَجَّزَهُ Ve bir kimsenin re΄y ve tedbîrini tahti΄e eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: فَنَّدَ فُلاَنًا إِذَا خَطَّأَ رَأْيَهُ Ve atı yarandırmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَنَّدَ الْفَرَسَ إِذَا ضَمَّرَهُ Ve bir adamın ʹuhdesine bir husûs ihâle edip husûlünü ondan dilemek maʹnâsınadır; yukâlu: فَنَّدَ فُلاَنًا عَلَى الْأَمْرِ إِذَا أَرَادَهُ مِنْهُ Ve ʹale’d-devâm şürb-i şarâba mülâzım olmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَنَّدَ فِي الشَّرَابِ إِذَا عَكَفَ عَلَيْهِ Ve dağın sivrice burun gibi çıkan yerine oturmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَنَّدَ فُلاَنٌ إِذَا جَلَسَ عَلَى شِمْرَاخِ الْجَبَلِ

Vankulu Lugatı - التفنيد maddesi

اَلتَّفْنِيدُ [et-tefnîd] (tâ’nın ve fâ’nın sükûnuyla تَكْرِيمٌ [tekrîm] vezni üzere) Bir kimseyi melâmet etmek. Ve zaʹf-ı re΄yle sıfatlamak.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı