et-teḵaʹšul ~ اَلتَّقَعْثُلُ

Kamus-ı Muhit - التقعثل maddesi

اَلتَّقَعْثُلُ [et-teḵaʹšamp;ul] (تَدَحْرُجٌ [tedaḩruc] vezninde) Özlü balçıktan çekirge gibi ayakları yukarı yukarı çekerek yürümek maʹnâsınadır; yukâlu: مَرَّ فُلَانٌ يَتَقَعْثَلُ أَيْ كَأَنَّهُ يَتَقَلَّعُ مِنْ وَحَلٍ Ve Cevherî’nin burada اَلْمُقْثَعِلُّ مِنَ السِّهَامِ kavli yaʹnî Cevherî burada مُقْثَعِلٌّ kelimesini resm ve iyice yonulmamış ok ile tefsîr eylemesi vehmdir, zîrâ onun mevziʹi “ق،ث،ع،ل” mâddesidir, niteki zikr olundu ve istişhâd için îrâd eylediği beyt dahi musahhaftır, yaʹnî Lebîd’in “فَرَمَيْتُ الْقَوْمَ رِشْقًا صَائِبًا || لَيْسَ بِالْعُصْلِ وَلَا بِالْمُفْتَعِلّْ” beytinde vâkiʹ مُفْتَعِلّ kelimesi musahhaftır, rivâyet-i sahîha fâ ile ve tâ-yı fevkiyye iledir ve rivâyet-i şâzze ḵâf’la ve tâ-yı fevkiyye ile vârid olmuştur ki إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl]den olur. Ve إِقْتِعَالٌ [iḵtiʹâl] oku iyice yonmayıp kec ü mec bırakmak maʹnâsınadır, pes buna göre de mevziʹ-i zikri “ق،ع،ل” mâddesi olur. Mütercim der ki zafer-yâb olduğumuz Ṡiḩâḩ nüshalarında اَلْمُقَعْثَلُ ʹunvânında mersûmdur ki ʹayn šamp;â-yı müselleseden mukaddemdir, bu sûrette mü΄ellifin îrâdı vârid olmaz.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı