اَلتَّقَفِّي [et-teḵaffî] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Bu dahi bir adamın ardına düşüp gitmek maʹnâsınadır; tekûlu: تَقَفَّيْتُهُ إِذَا تَبِعْتَهُ Ve bir adamın değnekle ensesine ve boynu köküne vuruşturmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَقَفَّاهُ بِالْعَصَا إِذَا ضَرَبَ قَفَاهُ بِهَا Ve bir adama pek ikrâm ve telattuf eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: تَقَفَّى بِهِ إِذَا تَحَفَّى
اَلتَّقَفِّي [et-teḵaffî] (tâ’nın ve ḵâf’ın fethi ve fâ’nın kesri ve teşdîdiyle) Kezâlik bir kimsenin ʹakabince gitmek; yukâlu: إِقْتَفَى أَثَرَهُ وَتَقَفَّاهُ إِذَا اتَّبَعَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı