اَلتَّقَفُّزُ [et-teḵaffuz] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Hatun kısmı ellerine ve ayaklarına kına ile eldiven şeklinde nakş edinmek maʹnâsınadır; yukâlu: تَقَفَّزَتِ الْمَرْأَةُ بِالْحِنَّاءِ إِذَا نَقَشَتْ يَدَيْهَا وَرِجْلَيْهَا بِهِ
اَلتَّقَفُّزُ [et-teḵaffuz] (fethateynle ve fâ’nın zammı ve teşdîdiyle) Eldiven giymek. Ve ele eldiven misâlinde hınnâ yakınmak; yukâlu: تَقَفّزَتِ الْمَرْأَةُ بِالْحِنَّاءِ Ve bu takrîrden maʹlûm olur ki sâhib-i Ṡurâḩ’ın تَقَفُّزٌ [teḵaffuz] قُفَّازَةٌ [ḵuffâzet] “kerden der-dest be-cihet-i hinnâ” dediği münâsib olmaz, zîrâ kelâm-ı Cevherî’den tebâdür eden hınnâyı قُفَّازٌ [ḵuffâz]a teşbîhtir, hakîkateten قُفَّازَةٌ [ḵuffâzet] değildir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı