اَلتَّوَقُّمُ [et-tevaḵḵum] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Lisânla korkutmak, zecr ve teheddüd maʹnâsınadır; yukâlu: تَوَقَّمَهُ إِذَا تَهَدَّدَهُ Ve kasd ve taʹammüd maʹnâsınadır; yukâlu: تَوَقَّمَهُ إِذَا تَعَمَّدَهُ Ve bir nesnede mübâlaga edip uzatmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَوَقَّمَ فِيهِ إِذَا أَطْنَبَ Ve şikâr öldürmek maʹnâsınadır; yukâlu: تَوَقَّمَ الصَّيْدَ إِذَا قَتَلَهُ Ve bir sözü gereği gibi ahz ve isgâ edip ezberlemek maʹnâsınadır; yukâlu: تَوَقَّمَ الْكَلَامَ إِذَا تَحَفَّظَهُ وَوَعَاهُ
اَلتَّوَقُّمُ [et-tevaḵḵum] (fethateynle ve ḵâf’ın zammı ve teşdîdiyle) Avı katl etmek; tekûlu: تَوَقَّمْتُ الصَّيْدَ إِذَا قَتَلْتَهُ Ve
تَوَقُّمٌ [tevaḵḵum] Bir kimsenin kelâmın hıfz etmeğe dahi derler; yukâlu: فُلَانٌ يَتَوَقَّمُ كَلَامِي أَيْ يَتَحَفَّظُ كَلَامِي وَيَعِيهِ Ve وَعْيٌ [vaʹy] dahi hıfz maʹnâsınadır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı