اَلتَّوْقِيحُ [et-tevḵîḩ] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Havuzu kerpiçler ile ve taşlar ile iktizâ eden yerlerini termîm ve ıslâh eylemek maʹnâsınadır ki salâbet maʹnâsındandır; yukâlu: وَقَّحَ الْحَوْضَ إِذَا أَصْلَحَهُ بِالْمَدَرِ وَالصَّفَائِحِ Ve davarın tırnağını erinmiş iç yağıyla gereği gibi yağlayıp pekiştirmek maʹnâsınadır; yukâlu: وَقَّحَ الْحَافِرَ إِذَا صَلَّبَهُ بِالشَّحْمِ الْمُذَابِ
اَلتَّوْقِيحُ [et-tevḵîḩ] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Tırnağı muhkem etmek, erimiş lihyânî yağ sürmekle. Lihyânî şol yağa derler ki gâyet sâfî ve iyi olmağın sâhib-i rîş olanlar onunla sakallarına tîmâr ederler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı