اَلْجَبَا [el-cebâ] (cîm’in harekât-ı selâsı ve elifin kasrıyla) ve
اَلْجَبْيُ [el-ceby] (cîm’in fethiyle) Nâsı kezâlik havuza suyu oradan buradan getirip biriktirmek maʹnâsınadır; yukâlu: جَبَى الْقَوْمَ وَمِنْهُمْ وَجَبَى الْمَاءَ فِي الْحَوْضِ جَبًا مُثَلَّثَةً وَجَبْيًا إِذَا جَمَعَهُ Mü΄ellifin sevkine göre جِبَايَةٌ [cibâyet] ve جِبَاوَةٌ [cibâvet] harâc ve vezâ΄if makûlesinde müstaʹmeldir.
اَلْجِبْوَةُ [el-cibvet] (cîm’in kesriyle) ve
اَلْجِبَا [el-cibâ] (cîm’in kesriyle ve elifin kasrıyla) ve
اَلْجِبَاوَةُ [el-cibâvet] ve
اَلْجِبَايَةُ [el-cibâyet] (كِتَابَةٌ [kitâbet] vezninde) ve
اَلْجَبَا [el-cebâ] (عَصَا [ʹaṡâ] vezninde) Bunlar da derip biriktirmek maʹnâsınadır; vâviyye ve yâ΄iyyedir; yukâlu: جَبَا الْمَالَ يَجْبُو كَدَعَا يَدْعُو وَجَبَا يَجْبِي كَرَمَى يَرْمِي جِبْوَةً وجِبًا وجِبَاوَةً وجِبَايَةً وجَبًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَالثَّانِي إِذَا جَمَعَهُ Şârih der ki burada كَسَعَى يَسْعَى nüshaları galattır, yâhûd aslı mehmûz diyen kavle mebnîdir ki bâb-ı sâlisten olur.
اَلْجَبَا [el-cebâ] (fethateynle ve elifin kasrıyla) Kuyunun etrâfında olan toprak ki ıraktan görünür.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı