اَلْجَبَرِيَّةُ [el-Ceberiyyet] (cîm’in ve bâ’nın fethasıyla) قَدَرِيَّةٌ [Ḵaderiyyet] mukâbilidir. Bunda bâ’nın sükûnu lahn ve hatâdır yâhûd bâ’nın sükûnu savâbdır fethi قَدَرِيَّةٌ [ḵaderiyyet] lafzına müşâkele ve izdivâca mebnîdir. Ceberiyye tâ΄ifesi ʹibâddan kudreti ve ihtiyârı nefy ederler; insândan sâdır olan efʹâl, raʹşe-i ıztırârî mesâbesindedir, min-tarafillâh cebr ve ikrâhla sâdır olur dediler.
اَلْجِبْرِيَّةُ [el-cibriyyet] ve
اَلْجِبْرِيَاءُ [el-cibriyâ΄] (cîm’lerin kesriyle) ve
اَلْجِبِرِيَّةُ [el-cibiriyyet] (kesreteynle) ve
اَلْجَبَرِيَّةُ [el-ceberiyyet] (fethateynle) ve
اَلْجَبَرُوَّةُ [el-ceberuvvet] (fethateyn ve râ’nın zammı ve vâv-ı müşeddedenin fethiyle) ve
اَلْجَبَرُوتَى [el-ceberûtâ] (fethateynle) ve
اَلْجَبَرُوتُ [el-ceberût] (عَظَمُوتٌ [ʹażamût] vezninde) ve
اَلْجَبْرِيَّةُ [el-cebriyyet] (صَبْرِيَّةٌ [ṡabriyyet] vezninde) ve
اَلْجَبْرُوَّةُ [el-cebruvvet] (râ’nın zammı ve vâv’ın teşdîdiyle) ve
اَلتَّجْبَارُ [et-tecbâr] (تَذْكَارٌ [težkâr] vezninde) ve
اَلْجَبُّورَةُ [el-cebbûret] (cîm’in fethi ve bâ’nın teşdîdiyle) ve
اَلْجُبُّورَةُ [el-cubbûret] (cîm’in ve bâ-yı müşeddedenin zammıyla) ve
اَلْجُبْرُوتُ [el-cubrût] (cîm’in zammıyla) Mecmûʹu on üç masdardır, mübâlagayı mutazammındır. Bunlardan fiʹl mutasarrıf değildir, kibr ve ʹazâmet ve celâlet maʹnâsınadır.
اَلْجَبَرِيَّةُ [el-ceberiyyet] (fethateynle ve yâ’nın teşdîdiyle) قَدَرِيَّةٌ [ḵaderiyyet]in hilâfıdır. Ve جَبْرِيَةٌ [cebriyyet] dahi derler bâ’nın sükûnuyla.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı